
astronot [ 196+] ~ İng astronaut uzay yolcusu & EYun astēr, astro- yıldız + EYun naútēs gemici, denizci " astr(o)+, navigasyon
———————
• İngilizce sözcük Yunan mitolojisindeki Argonaut’lara (Argo yolcuları) benzetme yoluyla 1929’da türetilmiş ancak 1961’de yaygınlık kazanmıştır.
kozmonot [ 196+] (~ İng cosmonaut ) ~ Rus kosmonávt Sovyet uzay gemileri mürettebatına verilen ad & EYun kósmos evren + EYun naútēs gemici, denizci " kozmos, navigasyon
Uzayadamı, uzay görevlerine katılmak üzere eğitilen kişi. İnsanlı uzay uçuşlarının seyrekliği nedeniyle eğitim gören uzayadamlarının bir kısmı yedek kadroda kalarak uzay görevi alamadı. Buna karşılık, uzay turistleri, gerekli eğitimi aldıkları için uzayadamı olarak adlandırılabilir.
Uzaya insan gönderen ülkelerin dillerinde [değiştir]
Uzayadamına İngilizce astronot, Rusça kozmonot (космона́вт ) denir. Bu iki kelime, Yunanca ástron (yıldız) ve kosmos (evren) kelimelerinin nautes (denizci) kelimesiyle birleşmesinden oluşur. Türkçede de ABD'li ve Rus veya Sovyet uzayadamları için yaygın olarak kullanılır.
Çince (pinyin) uzayadamına hángtiān yuán denir. Çince terimin taykonot olduğu yönünde Çin dışında yanlış bir kanı vardır. Taykonot terimi, Malezyalı etnik bir Çinli tarafından 1998'de ortaya atılmış ve batı medyasında hızla yayılmıştır. Çince tàikōng (uzay) teriminden türeyen bu kelime Çin'de kullanılmadı. Buna en yakın Çince terim, tàikōng rén, uzaya çıkmış kişi anlamında kullanılmaktadır. Türkçe uzayadamı teriminin karşılığı olarak uzun süre yǔháng yuán (evren gezgini) kullanıldı. Hángtiān yuán, Çin hükümetinin resmi yazışmalarda kullandığı terimdir.
Uzaya insan gönderen ülkeler şu ana kadar ABD, Rusya (Sovyetler Birliği), Çin ve Malezya olmakla birlikte, özellikle ilk üç ülkeyle yaptıkları işbirliği sayesinde kendi uzayadamlarını uzaya gönderen uluslarda olmak üzere, diğer dillerde farklı kelimeler vardır. Örneğin, Fransızca spationaute (okunuşu: spasyonot) kelimesi Latince spatium kelimesinden türetilmiştir.
yıldız Türk [Uy, Kaş viii+] yultuz a.a.; [DK xiv] ılduz Türk yal- yanmak, alevlenmek, parıldamak " yan-
———————
• Türk yal-/yaldra- (parıldamak, ışımak) fiiliyle yapısal ilişkisi açık değildir. En eski kaynaklarda daima yultuz biçimi kullanılır. • "Kuzey, kuzey rüzgârı" anlamı kutup yıldızından türemiştir.
Oktay D. yazdı:*teñir- eylemi özünde kaydedilmiş değil. teñri sözcüğünüñ olası kökenidir. Bir önceki kök teñ "denk" ya da *teñ- olduğu düşünülüyor. Çok kesin bir görüş yok zaten.
Bu bölümü gezen üyeler: Hiç bir üye yok ve 36 konuk