
Elinize kolunuza sağlık.. Ben de elimdeki kaynaklardan bununla ilgili birşeyler aradıydım. Buldum ama çok dağınıktı. Nasıl toparlayacağım diye düşünürken gerilmiş, " boşver, daha sonra cevap veririm" diye savsamıştım. Olanca güzel anlatmışsınız. Sağ olun, var olun.Temirbek yazdı:Ana kök sa- "düşünmek 2) hesaplamak 3) itibâr etmek"tir. Dönüşlü hâli; san- "sanmak" (kendi kendine düşünmek), aynı kökün ikincil añlamından; say- "hesaplamak, saymak", pekiştirici /-k-/ ekiyle; sak- "iyice düşünmek, dikkatli olmak" > 'dönüşlü' > sakın- "sakınmak", ad yapan /-k/ ekiyle; sak "dikkatli, uyanık" ...
Aynı kökten sag- "düşünmek, birini düşünmek, yâdına getirmek 2) özlemek" > 'dönüşlü'; sagın- "düşün-mek 2) özlemek". Türkiye Türkçesinde, Bengitaşlarındili'niñ belirttiği gibi sağ- > sağın- olur.
Nişanyan'ıñ görüşü doğrudur. Bugünkü /-ş-/ eki daha eski devirde /-ç-/ idi. Sagınç > sağınış aynıdır, Sagınç eskin (arkaik) biçimi. Söz gelimi Eski Türkçe körünç "manzara" > bugün "görünç" yâni "görünüş" olur.
Toygun yazdı:Bence sağınmak tasavvur etmek anlamında diriltilmeli... Peki bu biçimde diriltmek doğru mu?
Bengitaşlarındili yazdı:Toygun yazdı:Bence sağınmak tasavvur etmek anlamında diriltilmeli... Peki bu biçimde diriltmek doğru mu?
Sağınmak sözünün kök anlamı ne olursda olsun, bugün bütün Orta Asyada özlemek anlamındadır. Başka anlamda diriltilmesini kabul etmek olmaz. Çünkü başka anlamda diriltmek demek, yine Türk dil birliğine ihanet etmek olur. Bir kelimeden kardeşim farklı anlayacak, ben farklı anlayacağım, ne anladım ben o işten. Ya bu sözleri diriltirken Orta Asyadaki anlamıyla diriltmeyi önerin, ya da HİÇ YELTENMEYİN, KARŞINIZDA DURURUM!
Oktay D. yazdı:1, 2, 3, 4
Bengitaşlarındili yazdı:İstanbul Türkçesinin egemenliği nasıl Anadolu lehçelerini yok oluşa sürüklediyse,
Oktay D. yazdı:İşte añlatamadığım nokta da burada:Bengitaşlarındili yazdı:İstanbul Türkçesinin egemenliği nasıl Anadolu lehçelerini yok oluşa sürüklediyse,
Asıl, insanlarıñ usları Anadolu ağızlarını yok oluşa sürüklemektedir, çünkü kentliler köylüleri hor görmektedir, ağızlarıñ düşüş yaşaması bununla ilgilidir. Ancak yiñe de ağızlarımız korunmayı sürdürüyor, bunu gezdiğim gördüğüm yörelerde tanıklıyorum.
Oktay D. yazdı:
Orta Asya'daki söz varlığı Oğuz Türkçelerinden ayrı gelişti çünkü Orta Asya'da Çağatay Türkçesi yazı diliydi. Oğuzlarda ise Oğuzca/Anadolu Türkçesi. Burada, Orta Asya'dakiniñ ya da Oğuzcanıñ aslını koruduğunu veya asıl olduğunu savunmak soñ derece yersiz ve yañlıştır. İkisi de asıl değildir. Oysa bu iki yazı dili, Eski Türkçeniñ iki çocuğudur. Birine evlatlık tutumu sergilemek çok çok yañlıştır. Yapılması gereken, biriniñ söz varlığını yok edip diğerini benimsemek olmamalıdır.
Anadolu ağızları nasıl yok olmuyorsa, yaşıyorsa, tüm Türkçeler de yaşamalıdır. Ortak Türkçe, kapsadığı Türkçeleri yok etmemelidir.
Ayrıca azınlık demişken... Sayıca çokluğa bakarsak eñ kalabalık olanlar Oğuzlardır. Ancak şimdi kalkıp da kimse "Oğuzca ortak olacak" demiyor! Oğuzca, Kıpçakça, Karlukça... hepsi yaşamalıdır ve bunların üstüne Ortak bir Türkçe gelişmelidir, tümünü kapsamalıdır.
Toygun yazdı:tanıklamak
(-i) Bir iddiayı tanıkla desteklemek, tanık göstermek.
Güncel Türkçe Sözlük
"Yörelerde tanıklıyorum." yerine "Yörelerde tanık oluyorum." demeli diye düşünüyorum.
Bu bölümü gezen üyeler: Hiç bir üye yok ve 5 konuk