
alaçu
[değiştir]
Eski Türkçe
[değiştir]Ad
Anlamlar
[1] Alaçuk
[2] Çadır
Kategoriler: Eski Türkçe sözcüklerAd (Eski Türkçe)AdAnlamı olan maddeler
?F ala:çu : 'tent, hut'. Later forms usually have final -k; this inconsistency suggests that it is a l.-w. Survives w. phonetic changes and nearly always with -k, usually meaning 'a hut made out of branches of trees' in some NE languages (Tuv. alacı); NC Kır.; several NW languages including Kar. and SW Osm. (with eight or nine slightly different forms in xx Anat. SDD 87, 89, 91, 93, 94, 95, 522, 523)
See Doerfer II 519. Uyğ. vııı ff. Bud. Hariçandri tégin alaçu tususında (meaningless, ?amend to tuşında) yorıyur erken 'while he was walking about opposite(?) Prince Harichandra's tent' U III 6, 1-2 (iii): Xak. xı ala:çu: al-faza wa'l-fustat 'a tent with two poles; a large tent made of coarse fabric' Kaş. I 136 (between üle:tü: and aba:çı:): Çağ. xv ff alaçuk ('with -ç-') the same as ağ öy already mentioned, that is 'a tent (xayma) which nomads (sahranişinan) make from poles' (çübha)' San. 49r. ı ; a.o. 205r. ı9 (1 ça:tır). Kom. xıv 'hut' alaçuk CCI; Gr. Osm. xıv-xvıı alacuk/alaçuk specifically ' a nomad's hut' in several texts TTS I 16; II 23; II 13; IV 14.
Alaçık: 16 çubukla yapılan konik biçimli basit kulübe. Kamıştan vey tahta sırıklardan yapılan etrafı
açık basit bir yapı olarak da inşa edilir. Üstü çulla örtülerek çadır yerine de kullanılabilir.
Laçık: Kulübe veya Baraka anlamına gelen kelime yaklaşık aynı manadaki "Alaçık" sözcüğünün
başındaki "A" harfinin düşmesi ile oluşmuştur.
Bu bölümü gezen üyeler: Hiç bir üye yok ve 19 konuk