Baturalptürk;
Türkçe'nin geri vitese ihtiyacı yok demek geçiştirme olmuş. Öyle bakarsak, Türkçe'nin "miş'li geçmiş zaman"a da ihtiyacı yoktu. Ama, bugün dile nasıl bir derinlik ve ifade kolaylığı sağladığı ortada. Diyeceğim, bu tür ögelerin bulunmayışı kimseyi öldürmez; ama bulunursa dile zenginlik katar. Madem bizde bu anlamı karşılayan ek yok, öyleyse bu anlamı yükleyebileceğimiz bir ek-yapı-sözcük aramalıyız.
Yoğ, geçiştirme değil. Siz Batı Dillerini döz (
temel) alıp Türkçe'yi onlara bakarak karşılaştırıyorsuñuz. Türke'niñ bir eksiği yoktur, önceki iletilerimde değindiğim gibi. Meselâ bir Fransız sizin gibi düşünerek; "
Ya biz neden 'arabamı yıkıyorum' der gibi 'kendimi yıkıyorum' diyoruz? Bu ne kadar ilkel bir añlatım. Bizde de Türkçedeki gibi 'yıkanıyorum' diyebilecek bir ek olsa keşke, Fransızca'nıñ bu konuda eksiği var" demez sanıyorum.
Türkçe'nin fiil zengini bir dil olduğu konusunda kuşkuluyum. Ama İngilizce'de daha fazla fiilin kullanıldığı konusunda kuşkulu değilim. Bizde tanımı dahi yapılmamış kavramlar İngilizce'de tek sözcükle karşılanıyor. Hem de bir değil birden fazla nüanslı sözcüklerle.
Türkçe deyince sadece İstanbul Ağzını algılarsañız bu gibi kuşkularıñız olabilir. Eski Türkçedeki eylemler dâhil Türkçedeki tüm fiilleri kast ediyorum. Eski İngilizcede olup da bugünkü İngilizcede olmayan ve sözlüklere alınmamış "bir tek" fiil ya da sözcük yoktur. Ama bizde yüzlerce fiil ve sözcük TDK Sözlüğünde yok.
Çok basit bir örnek vereyim; TDK Ağızlar Sözlüğünde ve Büyük Sözlükte "
olmayan" bir eylem var bizde hem de bu eylem taa Eski Türkçe'ye dek gider;
sôcu- "
korkmak, irkilmek". Bu örnek gibi yüzlercesi daha var.
Dillerin kuralları farklıdır, tamam. Peki, öyleyse neden Türkçe'deki "-ş-" işteşlik eki öne sürülerek Türkçe methedilir. Madem öyle, Türkçe ayrı İngilizce ayrı kurallara sahip. O ölçütlere göre değerlendirelim. Türkçe'de olumsuzluk eki var, İngilizce'de yok. Fakat İngilizce'de de yine basit bir yapıyla, yine tek heceli bir sesle olumsuzlaştırılıyor. Şimdi bu tutum da benmerkezci bir yaklaşım değil midir?
Dilleriñ kuralları ile ilgili değil añlattıklarım Dilleriñ Yapıları ile ilgili, dilleriñ mantıkları, iklimleri faklıdır. Nasıl ki tropikal iklimdeki bir yemiş Akdeñiz'de yoksa dillerde de buna benzer durumlar vardır. Burada avokado olmadığı gibi avokado'nuñ anayurdunda da zeytin yoktur vb.
Türkçedeki -ş- işteşlik eki övülmüyor. Siz ya da bir başkası kalkıp Latince'yi över ve Türkçe'yi aşağılarsa, buna benzer şekilde; "
bakıñ Türkçede de işteşlik eki var İngilizcede yok denir" dedim. Bu bir örnek. Sizin bakışıñızı size örnekledim.
İngilizce'de "soyunmak" anlamında bir kelimenin olmadığı söylenmiş. Olabilir, ama mesele soyunmaktan ibaret değil. Binlerce sözcük bu geri vitesle türetilebiliyor. Örneğin; close kapatmak ise disclose da açıklamak demek. Şunu da belirteyim ki, açıklamak anlamına gelen daha pek çok kelime var. Türkçe'de 'kapatmak' eylemini kullanarak tam zıddı olan 'açmak-açıklamak' anlamlarında kullanılabilecek bir sözcüğü türetmek imkânı var mıdır? Yok. Mesele burada.
İngilizce
close = Türkçe
kapa- (
kapat- değil, kapat- ettirgendir ve İngilizcesi yoktur!)
disclose'uñ Türkçesi ise
açıklamak. Karışan bir durum yok.
Kapamak,
açmak eyleminiñ karşıtıdır.
Açıklamak eyleminiñ karşıtını ararsak türetmeliyiz çünkü şu anda yok. Örneğin
açık "
ayan" >
açıkla- "
ayan etmek" gibi *
kapatım "
bir şeyi gizleme, saklama" gibi bir sözcük türetilebilir. Bu addan da *
kapatımla- "
okülte etme, gizleme, saklama" gibi bir eylem türetilebilir. Ya da
açık sözcüğünden benzetimle *
kapatık "
kapatılmış olan, saklı, gizli" > *
kapatıkla- denebilir (
bunlar sadece örnektir.)
İleriki haftalarda İngilizce'nin öneklerini ve soneklerini, Türkçe'de karşılanma biçimleriyle, dizelgelemek niyetindeyim. O zaman daha net bir tablo görebiliriz.
İyi olur da, neden diğer diller değil de İngilizce? Oktay daha iyi bilir ama bildiğim kadarıyla Arapçada da İngilizcedeki (Latincedeki) gibi un-'a benzer bir olumsuzlama yapısı yok. Yiñe yañlış bilmiyorsam meselâ Türkçedeki yoksunluk eki -sIz, Farsça bî- gibi bir ek de yok Arapçada. Bu Arapça'nıñ bir eksikliği mi şimdi? Ancak
lâ "
hayır, yoğ" koyarak kullanılabilir. Türkçe
evsiz = Farsça
bîhane Arapça
lâ beyt herhâlde? Oktay açıklık getirecektir.
İngilizce uluslararası dil, en fazla kelime bulunan dil vb. bunları diyeceğiñizi biliyorum. Benim dediğim her diliñ kendine özgü bir yapısı, iklimi olduğudur. Hiçbir diliñ bir başka dille doğrudan kıyaslanamayacağıdır. Arapçada da meselâ çoğu dilde olmayan "
ikili çoğul" vardır;
kitâb (tekil),
kutub (2'den fazla çoğul)
kitabeyn (iki kitap) İngilizcesi yok. Latincesi de. Eski Türkçede var; -z eki. (
kögüz > göğüs, göz, diz, boynuz, ikiz, omuz vb.) İngilizler bu eksiklikleriñi gidersiñler

Malayca, Endonezyaca gibi dillerde çoğul eki yoktur. Bu dillerde çoğul yapmak için ikileme (
duplikasyon) kullanılır, meselâ
utan "
adam" >
utan utan "
adamlar" < (aslen "adam adam") gibi. Ne yapalım şimdi oturup Malaya-Polenezya Dillerini aşağılayalım mı?

Japoncada da çokluk eki yoktur ve Japonlar bunu da akıl edememişler ya da gerek duymamışlar, Japoncada hiç çoğul yoktur, cümleden falan añlarlar bir şekilde, dünyadaki en aşağı dil Japonca mı şimdi?
ki "
ağaç" >
ki "
ağaçlar"

Japonlarıñ bu meseleyi kara kara düşünüp "
ne aşağı bir dilimiz var, bunu gidermeliyiz" dediklerini hiç sanmıyorum. Dediklerimi yañlış añlamamanız dileğyile sevgili
Baturalptürk.