hskizilcik yazdı:Jakoben yazdı:Esenlikler.
Bu ek Fransızca veya Latince'den esinlenerek oluşturulmuştur. Arkaik bir kökeni yoktur. Ama Türkçeye tam uyum sağlamıştır. Mesela tarihsel konu veya tarih konusu veya tarihlik konu veya tarihgil konu sizce aynı şeyi mi ifade etmektedir?
Türkçe Arapça ve Farsçadan da ekler ithal etmiştir ama bunları Türkçeye uyum sağlayamamıştır. Mesela çaydan daha sonra çaydanlık olmuştur. Bu da ek yığılmasına neden olmuştur çünkü bireyler -dan ekini benimsememiştir ve yanına -lık ekini de ister istemez eklemiştir.
Ama adı üstüne -sal, -sel ekinin iki formu vardır tıpkı -lar, -ler eki gibi.
Bazıları bu eki atalım -lik ekini ikame edelim veya -gil ekini ikame edelim diye fikirler sunmuşlar, ben buna katılmıyorum. Adı üstünde bu ikame olacaktır ve -lık ve -gil başka anlamlara da gelebildiği için anlam olarak tam nokta akışı sağlamayacaktır.
Bana göre bu ek Türkçeyi zenginleştirmiştir ve atılmamalıdır.
Yazım yanlışlarım olabilir kusura bakmayın. Lütfen bana cevap verirken ithamlardan kaçının ve ilmi olmasına özen gösterin. Yazışmalıkta yeniyim.
Saygılarımla.
Yanılıyorsunuz. Diğer yorumları okursanız göreceksiniz ki bu ekin eskil biçimleri vardır. Kökenlemesi bellidir. Türkçedir. Cumhuriyet döneminde başka bir dilden esinlenilerek uydurulmamıştır.
Esenlikler.
Öncelikle sizin bahsettiğiniz birleşik ek ile başlıkta tartışılan yapım eki çok farklıdır. +sa ve +l yapım eklerinin arkaik kökenleri vardır elbet. Ayrıca sizin bahsettiğiniz +sa+l eklerini de birleştirerek kullanılmasının da arkaik kökeni olabilir de olmayabilir de. +sa addan eylem yapan ek +l eylemden ad yapan ektir. Başlıkta tartışılan +sal addan veya eylemden sıfat yapan ektir.
Uydurukça diyerek sanki aşağılıyormuş sananlar var bir de. Gelişen teknoloji, bilim, tıp vs. alanlar karşısında her millet uydurur veya türetir zaten. Mesela siz hiç bir İngiliz'in blu-ray sözcüğüne bu uydurukçadır diye karşı çıktığını gördünüz mü? Göremezsiniz çünkü o artık İngilizcenin bir malıdır. Örneğin sizin sözcük türetmenize de uydurukça diyenler var ama Türkçe sondan eklemeli bir dildir.
Üstteki verdiğim Farsça +dan eki yetmediyse +hane ekini de örnek verebiliriz. Bugün bile yazılışta, okunuşta "hane" midir yoksa sadece "ne" midir diye tartışıp dururuz. İşte bizlerin de "asıl" karşı çıkmamız gereken Türkçenin güzelliğini bozan, uyumsuzluk yaratan bu gibi eklerdir.
Bazıları da diğer Türki milletlerde bu +sal, -sel eki yok demiş. Doğrudur ama benim Kazak, Özbek arkadaşlarım da var Türkiye Türkçesini çok kolay ve çok kısa bir şekilde öğrenmişler.
Ayrıca Türkçede sıfatlar ad halinde de kullanılabilir ya da ad halinde kalıplaşabilir de, bu durum bu ekten de bağımsız bir durumdur.
+sal ekine dönecek olursak bu addan veya eylemden sıfat yapım ekidir ve Türkçeye tam uyum sağlamıştır. Ya hiç istisna getirmemiştir ya da çok az istisna getirmiştir. Türkçeye yeni bir bakış açısı kazandırmıştır, yeni bir nokta atışı yapabilmeyi getirmiştir. Türkçeyi daha da güzelleştirmiştir, daha da zenginleştirmiştir. Bu gerçeği, bu başarıyı da inkar etmek bana anlamsız ve saçma geliyor.
Saygılarımla.