
yüzmek (I) -er
nsz 1. nsz Kol, bacak, yüzgeç vb. organların özel hareketleriyle su yüzeyinde veya su içinde ilerlemek, durmak
"Fakat bir gün onu denizde, şu mavi yeşil çizgilenen denizde yüzerken gördüm." - E. Işınsu
2. Yüzme sporu yapmak
3. Bir sıvının yüzeyinde batmadan durmak
"Tahta suda yüzer." 4. Herhangi bir durumun en aşırı derecesinde olmak
"Hiçbir kaygının gölgelemediği bir saadet içinde yüzmektedir." - H. Taner
5. Dalgalanmak
6. Herhangi bir şeyle üzeri kaplanmak, bir şeye bulanmak
"Kitaplar toz içinde yüzüyor. Ev pislik içinde yüzüyor." [/t][/t][/t]
Oktay D. yazdı:uç- > uçurtma "havada misina yardımıyla duran yassı şey" aslında hava+kişi işbirliği ile o hareketi yapıyor. Doğru, havanıñ kaldırma kuvveti var ancak misinanıñ da çekme kuvveti var. Bu yüzden uçurt- eylemi oldurgan çatıda.
float sözcüğünde ise kimiñ ya da neyiñ o hareketi yaptırdığı önemli olmamalı sanki. Kaynağından bağımsız olarak o hareketiñ olması sezgisi var. Bu nedenle edilgenlik veya dönüşlülük gibi yalñızca nesneyi ilgilendiren çatılar olmalıdır.
Dönüşlülük konusunda Bi50likdaha'ya katılıyorum. Float hareketi yapan nesne kendisiğine yönelik/dönüşlü bir eylem yapmıyor, ortam koşulları ile kendi öznitelikleri (hacmi) yüzünden öyle oluyor.
Bu durumda edilgenlik üzerinden gidilebilir:
yüzül- "to float"
Olmuş mu?
Dön Başka Dillerdeki Türkçede Olmayan Kavramlar
Bu bölümü gezen üyeler: Hiç bir üye yok ve 4 konuk