tégin, alpagu(n), tarkan, burkan vb. adlardaki -n parçası "tekillik eki" olarak biliniyor (sen, ben, an sözcüklerinde de var bu). Bu yüzden çoğul hali, tekil ekinden arınmış haline gelmeli. Zaten -t ekini hep -n tekillik eki gelmiş adlarda görüyoruz. Zaten Moğolcada da durum böyle olduğu için ve bu -n eki çok işlek olduğu için ekin Moğolcadan alıntı olduğu düşünülüyor.
Çoğullamalar zaten adsıdır, İtalyanca gibi dilleriñ tersine Türkçede sıfatlara çoğul eki gelmez, yani "fiori gialli" (sarılar çiçekler) gibi tamlamalarımız yoktur.
Ekler birden yitmiş değiller, Göktürk döneminde zaten yitmiş, nadiren birkaç durumda varlıklarını sürdürüyorlardı, Uygur dönemine gelindiğinde onlar da kalmadı. Yani yitiş süreci 9.yy'da tamamlanmıştı ama kim bilir ne zaman başlamıştı (daha eski dönemlere ait metin yok soñuçta).