gönderen Tansık » 28 Ağu 2010, 23:12
Bu, kendi çapımda yaptığım küçük bir tarama. Salt DLT'ye yönelik. DLT de dahil asırlar öncesinden günümüze ulaşmayı başarmış dilimizin diğer kaynakları üzerinde de daha ciddi ve ayrıntılı çalışmalar yapılmalı ve uygun sözcükler günümüze uyarlanmalı, hepimiz bu istem içerisindeyiz. Ancak bunu yapması gereken kurum yani TDK şu anlık böyle bir çalışma göstermiyor. Yalnız DLT'den kimi sözcükleri kaynak belirterekten sözlüğüne eklemiş. Ama onları uyarlama, diriltme ve GTS'ye ekleme gibi bir çabaları yok. Onlar ''uçan top, alan topu'' gibi üstün zeka ürünü türetimlerde bulunadursunlar, onların yüzünden biz ve bizim gibi diğer özleştirmeciler de, yağıların alay konusu olalım. Her neyse, ben bir TDK düşmanı değilim, sizler gibi TDK'nın, kuruluş amacının çerçevesinde bir konuma oturtulması ve o doğrultuda çalışmalarını yürütmesi ereğindeyim. Diriltilmesi için derlediğim sözcüklere gelecek olursam; günlük dilde sık sık kullandığımız ama ne yazık ki yad kaynaklı olan sözcüklerin karşılıklarına öncelik tanıdım. Daha kapsamlı bir taramayla diğer sözcüklerimizi de gün yüzüne çıkarabiliriz. İşte benim seçtiklerim; hep birlikte, uygun gördüklerinizi uyarlayalım, diriltelim:
abarn*: eğer
adaşlık: sadakat
akı: cömert
alavan: timsah
aluç: şeftali
arçı: heybe
arınçu: günah
arju: çakal
asıg: fayda, kâr
awıçga: ihtiyar
awran: fırın
awus: mum
ayag: lakap
ayban: kel
bakan: halka
balık: kale, şehir
başmak: pabuç
bayın: koyu kırmızı
baynak: gübre
baz: yabancı
benek: tane
bertü: hırka, pardesü
biçin: maymun
birtem: uzun müddet
bodug: renk; boya
bor: şarap
bukagu: kelepçe
bulun: köşe, zaviye
burt: kâbus
buşgut: çırak
büdik: raks
büdimek: raksetmek
bük: köşe
büken: karpuz
bütkü: büyük abdest
bütüge: patlıcan
çakrak: kel
çart: parça
çekik: nokta
çekilmek: kitap
çer: vakit
çerlik: vakit
çönek: kutu
çumuşluk: abdesthane
çürkü: idrar
egir: ilaç
erinen: bekâr
etyin: vücut
evin: tane
ewek: acele
xumaru: miras
içikmek: teslim olmak
idiş: mal mülk
ig: hastalık
igçil: hasta
inç: rahat
irteş: bahis
isiglik: sevda
işküm: sofra
kabırçak: tabut
kadırgak: nasır
kalık: hava
kangu**: neşter
kanıtmak: şevke getirmek
karagu: kör
karıt: küfür
katıglık: felaket
kebez: pamuk
kebit: dükkan, mağaza
keşürgen: merhametli
kedüt: çamaşır
kek: kin
kelniz: sel
kem: hastalık
kenes: hafif
kerey: ustura
kezik: cesaret
kısıg: hapis
kızgut: ceza, işkence
kirit***: anahtar, kilit
kor: ziyan
köç: saat, an, müddet
köçrüm: telaş
kösekçi: iştahlı
közünü: ayna
kur: mertebe
küçemçi: zalim
küküy: hala
küwez: gurur
küwrüg: kös, davul
liş: salya, balgam
mandu: sirke
murç: karabiber
mük turmak: rükû
naru: taraf
oguş: akraba
oguşlug: aile
oxsunmak: pişman olmak
on****: sağ
orunç: rüşvet
orunçak: emanet
otran: elbise
ögreyük: âdet
ölütçi: katil
ökünç: pişmanlık
ön: renk
öpke: ciğer
puşak: kederli
puşug: can sıkıntısı
püşkel: pide
saran: cimri
sart: tacir
saypamak: israf etmek
sekü: dükkan
serü: raf
sökel: hasta
söklünçü: kebap
suwluk: mendil
suyran: minare
şat: cüret
şüt: asıl
taplag: rıza
tafrak: çabuk
tarıglık: ambar
tartıg: davet
taşug: mal, eşya
tawmak: tasarruf etmek
taylan : kibar
tef: hile
tegdi: ziyaretçi
telim: daima
tepük: futbol
ter: ücret
terçi: ırgat
terk: tez
teytik: zeki
tergi: sofra
tıgrak: postacı
tıldag: bahane
tikim: parça
tikülemek: rüşvet vermek
toga: hastalık
tolum: silah
tublu: mezar
tumagu: nezle
turkug: haya
turlak: zayıf
tusu: menfaat
tutçı: daima
tuturkan: pirinç
tuy: halk
tükek: halka
tükel: tamamen
tüklüg: kör
tümse: minber
tünlük: pencere
tütsük: kinci
tüz: halk
udıtma: peynir
ufut: haya
uluş: köy, şehir
urug: tohum
usayuk: gafil
uya: hısım
üdik: aşk
üjme: dut ağacı
üjük: hece
ükek: sandık
üm: şalvar
ürnek: kireç
üşkürmek: hatırlamak
yagak: ceviz
yagan: fil
yagış: kurban
yalwı: sihir
yap: hile
yar: salya
yarag: fırsat, imkan
yarmak: para
yartu: levha, tahta
yay: ilkbahar
yek: şeytan
yerçü: mezar
yerde: hemşeri
yıpar: misk
yiçi: terzi
yin: beden
yubalmak: ihmal edilmek
yudut: hayırsız
yumuşçı: melek
yundak: gübre
*Bu iki sözcüğün kökteş olduğunu düşünüyorum. Sondaki ses düşmüş, sesliler incelmiş, b > v/ğ dönüşümü gerçekleşmiş ve ''abarn'' ''eğer''e evrilmiş.
**Burada araç isimleri oluşturmak amacıyla eylemlere eklenen ''-gı'' eki ''kan'' ad köküne eklenmiş ve kan almaya yarayan bir araç ismi oluşturmuş. Geçenlerde de ''-ç'' ekine yönelik böyle bir konu açmıştım. Biraz iddialı olacak ama bu iki sözcük ''Türkçede bir ek hem ada hem eyleme eklenmez'' kaidesini ortadan kaldırır, kanımca. Aksi halde şöyle düşünmek durumundayız: ''Ta Kaşgarlının zamanında dahi yanlış türetimlerde bulunan dil katilleri varmış.''
***''gir(mek)''ten türemiş ve neredeyse iki zıt manayı birden karşılayan bu sözcük bence ''kilit'' manasında diriltilmeli. Çünkü, gerek kardeş dillerde gerek bizim dilimizde ''anahtar''a çok güzel karşılıklar mevcut.
****''solun karşıtı'' manasında ''sağ'' sözcüğümüz dururken bu sözcüğü diriltelim istememin sebebi, ''sol elini kullanan'' manasında bir ''solak'' sözcüğümüz varken ''sağ elini kullanan'' manasında bir sözcüğümüzün olmamasıdır. Bu noktada söz konusu sözcük bize yardımcı olabilir ve ''onak'' gibi bir türetimde bulunabiliriz.
En soñ
Tansık tarafından 25 Oca 2011, 16:23 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kéz düzenlendi.