
Oktay D. yazdı:"Beyni zorlayan dil" başlığı hoş olmamış. Resmen "Türkçeyi bırakın gidin İngilizce veya Almanca öğrenin" demeye getiren bir hava seziyorum. Oysa yazıda "dışarıdan fark edilemeyecek derecede küçük" farklar olduğu yazıyor. Örneğin ben salıkçı (haberci) olsaydım başlığa "düşünmeye teşvik eden dil" derdim.
İçeriğe gelirsek, bu saptanan potansiyeliñ öğrenme yöntemi belirlemede etkili olduğunu düşünüyorum. Bizim öğrenme şeklimiz, Avrupalı'nınkinden farklı olacaktır, ancak yine yüklemi soñda olan ve öğrenme konusunda çok iyi gelişmeler sergileyebilmiş Japon ulusuyla farklar olmaması beklenir. Bu durumda bizim Japonlarıñ öğrenme yöntemleriyle de karşılaştırmamız gerekir. Yukarıdaki çalışmayı neden Japonca, Korece gibi (hem Türkçe ile akraba hem de aynı dilbilgisel yapıda olan) dillerle karşılaştırmamışlar ki?
Ona bakarsanız Almancada da Vor drei Wochen habe ich nach Berlin gefahren. "Üç hafta önce Berlin'e gittim" gibi bir cümlede eylem cümlenin sonunda oluyor. Yani fiilin cümlenin sonunda olması ne alaka?Baturalptürk yazdı:Bu durumun Türkçenin gramer yapısından kaynaklanabildiğini ifade eden Ediboğlu-Cedden, Türkçe'de fiillerin cümlenin sonunda yer alması ve sondan çekimli olması nedeniyle, cümlenin anlaşılması için kişinin cümleyi baştan sona kadar zihninde tuttuğunu ve fiilin okunmasıyla cümleyi zihninde tekrar oluşturduğunu ifade etti.
Le Qabaq yazdı:Ona bakarsanız Almancada da Vor drei Wochen habe ich nach Berlin gefahren. "Üç hafta önce Berlin'e gittim" gibi bir cümlede eylem cümlenin sonunda oluyor. Yani fiilin cümlenin sonunda olması ne alaka?Baturalptürk yazdı:Bu durumun Türkçenin gramer yapısından kaynaklanabildiğini ifade eden Ediboğlu-Cedden, Türkçe'de fiillerin cümlenin sonunda yer alması ve sondan çekimli olması nedeniyle, cümlenin anlaşılması için kişinin cümleyi baştan sona kadar zihninde tuttuğunu ve fiilin okunmasıyla cümleyi zihninde tekrar oluşturduğunu ifade etti.
Oktay D. yazdı:Temirbek, verdiğiñ örneği bulabilirsen Sayın Ediboğlu-Cedden'e de yollama isterim. Ben de okumuştum bunu ve sanırım Türk Dili dergisinde geçen bir makaleydi, ancak bulamadım.
Örneği googledan bulmuştum. O zaman onu yazan sizin kadar Alamanca bilmiyormuş herhalde.Engin yazdı:Le Qabaq yazdı:Ona bakarsanız Almancada da Vor drei Wochen habe ich nach Berlin gefahren. "Üç hafta önce Berlin'e gittim" gibi bir cümlede eylem cümlenin sonunda oluyor. Yani fiilin cümlenin sonunda olması ne alaka?Baturalptürk yazdı:Bu durumun Türkçenin gramer yapısından kaynaklanabildiğini ifade eden Ediboğlu-Cedden, Türkçe'de fiillerin cümlenin sonunda yer alması ve sondan çekimli olması nedeniyle, cümlenin anlaşılması için kişinin cümleyi baştan sona kadar zihninde tuttuğunu ve fiilin okunmasıyla cümleyi zihninde tekrar oluşturduğunu ifade etti.
Küçük bir düzeltme: habe değil, bin, demeli "vor drei Wochen bin ich nach Berlin gefahren."
Örneği googledan bulmuştum. O zaman onu yazan sizin kadar Alamanca bilmiyormuş herhalde.Le Qabaq yazdı:Engin yazdı:Ona bakarsanız Almancada da Vor drei Wochen habe ich nach Berlin gefahren. "Üç hafta önce Berlin'e gittim" gibi bir cümlede eylem cümlenin sonunda oluyor. Yani fiilin cümlenin sonunda olması ne alaka?Le Qabaq yazdı:[quote="Baturalptürk"]Bu durumun Türkçenin gramer yapısından kaynaklanabildiğini ifade eden Ediboğlu-Cedden, Türkçe'de fiillerin cümlenin sonunda yer alması ve sondan çekimli olması nedeniyle, cümlenin anlaşılması için kişinin cümleyi baştan sona kadar zihninde tuttuğunu ve fiilin okunmasıyla cümleyi zihninde tekrar oluşturduğunu ifade etti.
Küçük bir düzeltme: habe değil, bin, demeli "vor drei Wochen bin ich nach Berlin gefahren."
Dön Dil araştırması yapan bireyler, kurumlar
Bu bölümü gezen üyeler: Hiç bir üye yok ve 1 konuk