gönderen birtancazin » 19 Haz 2017, 23:59
~ Sogd *rōçag oruç tutma (= OFa rōzak a.a. ) < Sogd rōç gün → ruz
Gündözümü ile bu oruç sözünü oluşturan gün arasında anlamsal ilintiyi kurmaya çalışıyorum ancak anlayamadım, açıklar mısınız?
oruç, -cu Far. r°ze
a. 1. din b. Tanrı'ya ibadet amacıyla yeme, içme vb. şeylerden belli bir süre veya biçimlerde
kendini alıkoyma: Eh, biz her vakit duamızı, orucumuzu eksik etmeyiz, çok şükür! -N. Cumalı. 2. mec. Çok sevilen veya istenen şeylerden uzak durma.
Ben bundan özünü / nefsini birtakım yalnıksal gereksinimlerden ve kötü edimlerden uzaklaşma, kendini tutma ve korunma anlamı çıkarıyorum..
sakınmak
(-i, -den) 1. Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek: Bıçak kemiğe dayandı mı başkaldırır, canını sakınmaz, hakkını ister. -A. Ağaoğlu. 2. Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak. 3. Korumak, esirgemek, gözetmek: Kendini tramvay ve otomobil tehlikelerinden sakınarak yürüdü. -H. R. Gürpınar.
Güncel Türkçe Sözlük
sakınmak
bk. sahınmak
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
sakınmak
1. Uzaklaşmak. 2. Saklamak, riayet etmek, muhafaza etmek. 3. Esirgemek.
Sakınç.. Oruçlu (korkunç, gülünç, ilginç, kıskanç),
Sakınçlık... Oruç, oruçluluk
Sakınçlık Ayı... Ramazan ayı
Sakınç.. Kendini koruyan, uzaklaştıran... Oruç tapımıyla çok uygun düşüyor...
Sakıncım, sakınç mısın?
Sakınç olmak, oruç tutmak, oruçlu olmak
Sakınçlık kılmak.. Oruç eda etmek, tutmak
Sakınçlık bozmak, sakınçlık açmak, sakınçlığa oğranmak...